Mirastan Çıkarma (Iskat)

Mirasçılıktan-Çıkarma-Av.-Halil-İbrahim-Çelik

Mirasbırakan konumundaki kişiler, yaşamları boyunca yakınları ile yaşadığı sorunlar sebebi ile onları mirastan mahrum bırakmak isteyebilirler. Bu durumda yalnız bir mirasçı mirasçılıktan çıkarılabileceği gibi birden fazla mirasçının da mirastan ıskat edilebilmesi mümkündür.

Mirastan çıkarma, mirasbırakanın saklı paylı mirasçılarına (altsoyu (çocukları, torunları), anne-babası, evlatlığı ve sağ kalan eşi) karşı yapılmaktadır. Saklı pay kavramı ile mirasbırakanın kendi tereke üzerindeki tasarrufları kısıtlanmıştır. Nitekim kural olarak saklı paylı mirasçının saklı payı üzerinde muris tarafından herhangi bir işlem yapılması mümkün değilken, saklı paylar dışında kalan malvarlığı üzerinde ise dilediğince tasarrufta bulunabilmesine herhangi bir engel yoktur.

Mirastan çıkarma işlemi, ancak ölüme bağlı bir tasarruf (vasiyetname) ya da noter huzurunda yapılacak bir miras sözleşmesi ile mümkün olabilmektedir. Bu bakımdan, dava açılması suretiyle mirastan çıkarma işlemi mümkün bulunmamaktadır.

Medeni Kanun gereği mirastan çıkarmanın söz konusu olabilmesi için saklı paylı mirasçının miras bırakana veya yakınlarına karşı ağır bir suç işlemesi veya miras bırakana ya da miras bırakanın aile üyelerine karşı aile hukukundan doğan ödevlerini “ÖNEMLİ ÖLÇÜDE” yerine getirmemesi halinin söz konusu olması gerekmektedir. Düzenlenecek vasiyetnamede ya da miras sözleşmesinde, bu iki sebepten hangisinin gerçekleştiğinin çok açık bir şekilde ortaya koyulması oldukça önemlidir; çünkü mirastan çıkarma, mirasbırakanın ancak buna ilişkin tasarrufunda çıkarma sebebini belirtmişse geçerli kabul edilecektir.

İlk sebepte yer alan ‘yakınları’ ifadesi ile sadece akrabalık ilişkisi kastedilmemiştir. Mirasbırakanın değer verdiği samimi bir arkadaşı da yakını olarak değerlendirilebilir. Bu kapsamda kimin ya da kimlerin ‘yakın’ sayılacağı her bir olayda hakim tarafından ayrıca belirlenecektir.

İkinci sebepte ise aile hukuku yükümlülüklerinden söz edilmektedir, ancak belirtmek isteriz ki aile hukukundan doğan her ödevin yerine getirilmemesi, aile birliğinin korunması amacıyla mirastan çıkarmaya imkan sağlamaz. Bu kapsamda, Yargıtay, mirasçının mirasbırakana karşı aşırı ilgisizliğini, mirasbırakanın onur ve haysiyetini gereken şartlarda gözetmemesini, vekalet yetkisini kötüye kullanmasını, mirasbırakanın telefonlarına cevap vermemesini, yüzüne kapatmasını, saygı yükümlülüğünü ciddi surette ihlal etmesini mirastan çıkarma sebebi olarak kabul etmektedir.

Kişi mirastan çıkarılınca nelerin söz konusu olabileceği ise şöyle aktarılabilir; yine Medeni Kanun uyarınca mirastan çıkarılan kişi, mirastan herhangi bir pay alamayacağı gibi miras bırakanın tasarruf özgürlüğünü aşarak saklı pay sahibi mirasçının miras hakkına yapılan müdahalenin giderilmesi amacıyla tenkis davası da açamayacaktır. Bu durumda, mirastan çıkarılan kişinin miras payı, o ölmüş gibi, altsoyuna geçmektedir; altsoyu bulunmuyorsa bu pay, diğer mirasçılar arasında eşit şekilde paylaştırılmaktadır.

Mirastan çıkarma işlemine karşı, ilgili mirasçı dava açma (itiraz) hakkına sahiptir. Bu defa, yukarıda belirttiğimiz iki koşuldan birinin gerçekleştiğini kanıtlama yükümlülüğü, çıkarmadan yararlanan diğer mirasçılara ya da vasiyetname alacaklısına ait olacaktır.

Son olarak, mirasbırakının bu yönde bir tasarrufta bulunması halinde, ilgilinin fikrinin ve koşulların değişmesi halinde, çıkarmaya dair beyan ve taahhütlerinden dönebilmesi hiç şüphesiz ki mümkün olabilmektedir.

Reklam

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s